İZMİR’de koruma kararı aldırdığı eski eşi Ferhat B. (41) tarafından tabancayla bacaklarından vurulan Aysel Aydemir (37), adalet isteğini söyledi. Hayatına bacağındaki platinle devam eden Aydemir, sanık hakkında istenen 12,5 yıl hapis cezasının az olduğunu belirterek tepki gösterip, “Aracın kapısını açtı ve elinde pompalı tüfeği gördüm. Bana doğru yürüdüğünde yüzündeki ifade çok korkunçtu. Öldürmek istediği belliydi. Daha önce de her türlü şiddete maruz kaldım. Bir insan, bir insana neden bu kadar zulmeder? Basit yaralamadan yargılanmaması gerekiyor” dedi.
İzmir’in Çiğli ilçesinde yaşayan, biri 7, diğeri 17 yaşında iki çocuk annesi belediye çalışanı Aysel Aydemir, 19 Haziran saat 06.30 sıralarında işe gitmek için evden çıktı. Bu sırada, 5 yıl önce boşanıp, koruma kararı aldırdığı Ferhat B., elinde pompalı tüfekle Aydemir’in yanına gelip, ‘Demek beni şikayet edersin’ dedikten sonra rastgele ateş etti. İsabet ettiremeyince, bu kez belinden tabancasını çıkaran Ferhat B., Aydemir’i bacaklarından vurup, kaçtı. Çevredekilerin ihbarıyla olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Aydemir, ambulansla hastaneye kaldırıldı. Polis tarafından yakalanan Ferhat B., işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilip tutuklandı. Aydemir’in sağ bacağından kalçasına kadar platin yerleştirildi, tedavisinin ardından taburcu edildi.
Olayla ilgili soruşturma tamamlanıp, iddianame hazırlandı. Alınan ifadeler ve toplanan deliller ışığında savcı, Ferhat B. hakkında ‘Boşandığı eşe karşı kasten yaralama’, ‘Silahla tehdit’ ve ‘6136 Sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanuna Muhalefet’ suçlarından toplam 12,5 yıla kadar hapis cezası istedi. Olayda yaralanarak bacağındaki platinle hayatına devam eden Aydemir, adalet isteğini söyledi. Aydemir, “Basit yaralamadan yargılanmaması gerekiyor. Her türlü şiddetine maruz kaldım. Bir insan bir insana neden bu kadar zulmeder ki? Bir insanın canını almak bu kadar basit mi?” dedi.
‘ANNESİ BİZDE BOŞANMAK YOK, ÖLDÜRMEK VAR DEMİŞTİ’
Evliliğinin ilk dönemlerinden beri şiddet gördüğünü aktaran Aydemir, “Evliliğimin ilk haftasında annesi bana ‘Bizde boşanmak yok öldürmek var ona göre’ demişti. Ben neden böyle bir şey söylediğini anlamamıştım ama oğlunu ve kendi aile yapılarını bildiği için söylemiş. Benim eşimle sorunlarım hiç bitmedi. Sürekli alkol alıyor ve şiddet uyguluyordu. Ben bunu ailesine açıkladığım zaman ‘Kolun, bacağın mı kırıldı? Evinde dön’ diyorlardı. Ailem de sahip çıkmıyordu. Bir şekilde boyun eğiyorsunuz. Allah da o sabrı veriyor. İşler çığırından çıktı ve katlanılamaz hale geldi. Bana hep ‘Senin kelleni gövdenden ayırırım, bir kadın cinayetine de sen kurban gidersin, ‘Aileni katlederim’ diyordu. Boşanma kararı almadan önce yine çok kötü şiddete uğradım. O şiddetten sonra üstümde kıyafetlerimle evden çıktım ve bir daha da geri dönmedim” ifadelerini kullandı.
‘ELEKTRONİK KELEPÇE TAKILSAYDI BUNLAR YAŞANMAYACAKTI’
Ayrılık sürecinden sonra koruma kararı aldırdığını belirten Aydemir, “Aldırdığım koruma kararlarına rağmen tehditlerini savuruyordu. Bir şekilde bana ulaşıyordu. Her seferinde de şikayetçi oluyordum. Bir gün benim fotoğrafımı alıp, gece lambası hazırlatmış. O gece lambasını bana gönderirken yanına da bıçak koymuş. Bunu götürerek şikayetçi oldum ama kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi. Basite alıyorlar. İki defa silah zoruyla alıkonuldum. Kamerada silah gözükmediği için onda da sonuç aynı oldu. Bana zarar vermek, öldürmek istediği her halinden belliydi. En son haziran ayında bu olayı yaşadım. Şikayetçi olduğum zamanlarda elektronik kelepçe takılsaydı bu olay başıma gelmeyecekti, bana yaklaştığında haberim olacaktı. Ben de evden çıkmayacaktım. Bu olayı da yaşamayacaktım” dedi.
Olay anında yaşadıklarını anlatan Aydemir, “19 Haziran sabahı saat 06.40’ta işe gitmek için evden çıktım. Bir taksinin içinde olduğunu gördüm. Uzaktan görünce şüphelendim ama ‘Koruma kararım var, o kadarını göze almaz’ dedim. Göz göze geldik ama iki çocuğunun annesi olduğum için zarar vermeyeceğini düşündüm. Aracın kapısını açtı ve elinde pompalı tüfeği gördüm. Bana doğru yürüdüğünde yüzündeki ifade çok korkunçtu. Öldürmek istediği belliydi. ‘Sakin ol’ dedim. ‘Demek beni şikayet edersin’ dedi ve ateş etti. Kendimi kollarımla koruyarak refleksle kaçmaya çalıştım. Mermi nereye gitti bilmiyorum. İkinci defa yüzüme sıkmaya çalıştı. Bastı, bastı ama tetik patlamadı. Uğraşıyor ama patlamıyordu. Ben bunu fark edince kaçmak istedim. Kaçarken düştüm. Düşünce belinden silahını çıkardı. Hazırlıklı gelmiş. Barışmaya gelen insan hem tüfek hem silahla mı gelir? Ben yere düştüğümde bana ateş etti. Mermiler dizlerime isabet etti. Sürünerek kurtulmaya çalıştım, sürekli ateş etti. En son boş tetik sesini duydum. Merminin bittiğini anladığımda avazım çıktığı kadar bağırmaya başladım. O da panikleyip kaçtı. Şu anda bacağımdan kalça kemiğime kadar platin var” açıklamalarında bulundu.
‘NEDEN BENİ ÖLDÜRMEYE ÇALIŞIYOR?’
İlk duruşma tarihinin 1 Eylül olduğunu belirten Aydemir, “İfadesinde erkekliğine laf ettiğimi, yüzüne tükürdüğümü söylemiş. Elinde pompalı tüfekle gördüğümde yüzüne tükürecek cesaretim olur mu? Ceza indirimi almak için bunları söylemiş. İlk duruşmamız 1 Eylül’de olacak. Ne karar verecekler bilmiyorum. 12,5 yıldan basit yaralamayla başlatıyorlar. Çok komik ve çok az. Ben öldükten sonra ona ceza verilse ne olur, verilmese ne olur? Neden beni öldürmeye çalışıyor? Namussuzluk yapmıyorum. Alnımın teriyle çoluk çocuğuma bakmaya çalışıyorum. Nafakasına tenezzül etmiyorum” diye konuştu.